Şili’de Son Günler: Santiago & San Pedro De Atacama

turkey_640Santiago’da hem Antarktika hem de Paskalya Adası sonrası kaldım. En son ziyaret sonrası 2 saat uçuşla Şili’nin kuzeyinde Calama ya inip oradan da 2 saatlik otobüsle San Pedro Atakama’ya geldim. Burası çöle en yakın kasaba.

SANTIAGO: Antarktika sonrası ilk gelişimde harika birkaç gün geçirdim. Hem seyahat ederken tanıştığım arkadaşlarla buluştum hem de uzun koşu sporunda benim kahramanım olan ve ayrıca Antarktika Buz Maratonun kurucusu Richard Donovan ile o da aynı şehirde olduğu için birlikte vakit geçirme fırsatı buldum. Bu benim için harika bir sürprizdi. Richard, Güney kutbuna koşarak ulaşan ilk insan olması yanında daha birçok başarılara imza atmış birisi fakat o kadar mütevazi ki bu hikayeleri ancak zorlayarak alabiliyorsunuz ağzından. Onun hakkında en kısa zamanda biraz daha detaylı bir yazı yazmak istiyorum.

Şehirde ilk günüm ‘güzel otel’ günü idi ve Singular adlı şahane bir otelde kaldım, sonrasında Hostel Forester. İlk günlük lüksten burada paylaşılan odalara gitmek hiç zor olmadığı gibi aslında rahat ve keyif için çok fazla şeye gerek kalmadığını da hatırladım yine.

Santiago da ikinci kalışım aslında planlı değildi. Valpraiso adlı şehire gidecektim iki günlüğüne, fakat bu ziyaret la Inmaculada Concepción’ (Meryem’in İsa’ya günahsız gebe kalması) kutlamalarına denk geldi. Bu günü kutlamak için yerel halk otobüsle Lo Vasquez Sanctuary adlı bir manastırı ziyaret eder ve bu da işte benim gideceğim Valparaiso ile aynı yolda olunca otobüs bileti bulmak zor olduğu gibi muhteşem kalabalıkta sıkışıp kalma riski de vardı. Ben Santiago’da iki gün daha geçirmeyi tercih ettim.

Güzel yürüyüşler ve kısa koşular yaptım şehirde. Özellikle merkezdeki San Cristóbal tepesi muhteşem bir yer. Hem şehri 360 derece tepeden görebiliyorsunuz hem de eğer benim gibi egzersiz meraklısı iseniz seçiminize göre bu yüksek tepeye bisikletle, koşarak ya da yürüyerek tırmanabilirsiniz. Ben koşma ve yürümeyi seçtim.

Keşfettiğim Matilde adlı restorandan bahsetmeden geçemeyeceğim. Santiago’daki son günümde bir Cross-Fit (güç ve kondisyonu bir araya getiren bir egzersiz tarzı) dersine katılmak istedim ama tatil nedeniyle her yer kapalıydı. San Cristóbal tepesine koşmak istedim ama o gün için sadece ayin için gidenlere izin veriliyordu. Yapabileceğim tek şey tepenin yan tarafında hayvanat bahçesi katına yürümekti. İşte buradan etrafa bakarken karşımda bir binanın çatı katı terasında çok keyifli görünen bu restoranı gördüm ve egzersiz yapma planları suya düşmüş olduğundan, ben de kısmet burada güzel bir akşam yemeği yemekmiş diyerek oraya gittim.

Matilde restoranı ve San Cristóbal tepesinden birkaç resim ekliyorum.

E9622148-514E-4918-AA70-84BCF47A0BA7Santiago sokaklarında duvarlardaki grafitiler de çok renk katıyor şehre.

SAN PEDRO DE ATACAMA: Burada üç gün geçirdim ama kasabanın etrafı muhteşem doğa harikalarıyla dolu olmasına rağmen ben kendisinden pek de hoşlanmadım. Çevrede seyahat eden turistlerin durakladığı, hemen her adımda size az kaliteli fakat pahalı tur satmaya çalışanlarla dolu bu kasaba, öğrendiğim kadarıyla Şili’deki en pahalı 3. caddeye de ev (sanırım ziyaret ettiğim Paskalya Adası ve Puerto Natales şehirleri de bu pahalı yerler arasında).

Bu pahalı turlara paranıza kıyıp katılsanız bile (nitekim ben katıldım) çok az bilgili rehberlerle mümkün mertebe en az yürüme olanağını içeren bu turlarda sadece etrafı görüp resimler çekebiliyorsunuz. Eğer azıcık aktif ve maceracı iseniz bu turlar sizi sıkabilir ama ben yine de iki tura katılıp harika güzellikte olan Ay Vadisi ve Del Tatio Gayzerlerini gördüm. Bir de favorim olan yıldız izleme turuna katıldım. Gece 10’dan sonra başlayan bu turda önce size yıldızlar, galaksiler vs. hakkında çok kısa bir fizik dersi hatırlatması yapıyorlar, sonra dışarıda 2 saat süresince yıldızları hem çıplak gözle hem de değişik teleskoplarla izliyorsunuz. Ben hayatımdaki ilk yıldız kaymasını o gece gördüm ve artık, gittiğim her yerde gök yüzünü dikkatle izliyorum.

Ay vadısi ve güneşin batışı:ADBB967D-0527-431A-936E-47B0BA2108B42BA869B9-AE60-4F70-8266-0A548E34E30C

El Tatio Gayzerler’

Bu turlar dışında San Pedro de Atacama’yı bana keyifli kılan birkaç şey oldu: Birincisi kasabadan çöldeki Şeytan Boğazı adlı yere kadar 10 km koşu. Daha uzun da olabilir ama ben havanın akşam üzeri serinlemesini bekledim koşmak için ve karanlığa kalmamak için kısa kesmek zorunda kaldım koşuyu. Birkaç hafta evvel Antarktika’da yaptığım -25/30 derecelik koşunun tam tersi bu kez +25/30 sıcaklıkta ve 2500 m üstü yükseklikte bir koşuydu bu. İki koşunun tek ortak yönü ikisi için de maskeye ihtiyaç duymanız!

F0E5C856-B055-4994-8067-339A499CDFAF

Diğer şey de muhteşem yoga dersleri veren ve taze meyve suyu ikram satan Kimal adlı yeri keşfetmiş olmam.

DCIM101GOPROGOPR2579.JPG

DCIM101GOPROGOPR2579.JPG

Sonuç: San Pedro de Atacama’dan karışık duygularla ayrıldım. Soranlara yine de gidin tavsiyesinde bulunurum ama mutlaka turlar yerine bağımsız olarak gezmeye çalışsınlar derim. Zaten eğer Şile’den Bolivya’daki doğa harikası Uyuni tuz gölüne doğru gitmek istiyorsanız bu şehirde durmak zorunlu çünkü geziler buradan başlıyor. Ben de tam böyle yaptım ve Şili’ye hoşçakal deyip Uyuni gezisine başladım. Bir sonraki yazım bu harika gezi hakkında!